Yaz stajımın 10. gününde İzmir Agora'sını gezmeye başladım. Ben ilkokuldayken okulla bu antik yeri gezdiğimizde sadece oradaki kalıntıların ne kadar eski olduğuna ve kazılar için ne kadar emek harcadıklarına dikkat etmiştim. Şimdi ise farklı bir bakış açısıyla incelediğimde eski kültürlerden ne kadar iz taşıdığını ve öneminin ne kadar büyük olduğunu anlamış oldum. Ne yazık ki hak ettiği ilgiyi göremiyor. Hem yeri itibariyle hem de halkımızın kültürel merakının az olması yüzünden her gittiğimde boş bulduğum Agora, 165-200 m uzunluğunda dikdörtgen şeklindedir. Antik yunan zamanından kalma bu alan, Helenistik dönemden de izler taşır. O zamanlar şehir düzeninde grid sistem daha kullanılmaya başlanmamasına rağmen Agora'nın dikdörtgen şeklinde şehrin tam merkezinde olması dikkat çekicidir.
Devam ettiğinizde ortada boş bir alan, karşıda Basilica, sol tarafta çarşı alanı ve kolonlar, sağ tarafta da kurtarılmaya çalışılmış kalıntılar ve mezarlıklar vardır. Bu kolonlar, ic mekanda hem tasiyici hem de gorsel islev gosterirler. Kolon basliklarinda suslemeler bulunur. Asagidaki fotografta ic mekani goremedigimiz icin pek belli olmayabilir ama kolonlar insana asagidan yukari bakma hissi vererek tanrilara yaklasma metaforunu da gerceklestirirler.
Capraz tonozlar, kaburga tonozlara gore daha az aciklik ve yukseklik gecebiliyorlar. O zamanlarda kaburga tonoz bulunamadigindan capraz tonoz kullanilmis ve zeminin altinda bir mekan olusturmustur. Aslinda kapali olmamasina ragmen kapaliymis hissi vermistir.
11. GÜN
Agora'nın tam kapanma saatinde gittiğim için çarşı alanını gezmeye başka bir günümü ayırdım. Bu alan benim en çok etkilendiğim alandı. Şu an bu alan zeminin altında kaldığı için demir bir merdivenle aşağı iniyorsunuz. Üstünüzden Basilica'daki gibi kemerler geçiyor ve her yer birbirine bağlanıyor. Beni en çok şaşırtan başka bir özelliği de bir su sistemi yapmışlar ve o hala çalışır halde. Yürürken yanınızdan sular akıyor.
Kemerler yapilirken hic bir yapistirma malzemesi kullanilmamistir ortadaki kilit tasiyla birbirlerine yuk aktarimi yaparak ayakta dururlar. Kemerler yarim daire degil de eliptik oldugundan yine fazla aciklik cikamazlar.
12. GÜN
Agora gezimin 3. gününde araştırmama Agora'da verilen bilgileri okuyarak devam ettim. Bu bilgilerde Basilica'nın bodrum katında 4 galeri olduğu ve 55 kemerden oluştuğu yer alıyor.
Agora yeri itibariyle eğimli bir araziye kurulmuştur. Avluda önemli kişiler, günler ve anlaşmalar için dikilen basamaklı anıtlar, heykeller vardır. Basilica'nın bodrum katında da yargı işleri yürütülürdü.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder