2 Kasım 2014 Pazar

Galata Kulesi

13. GÜN

Gezi stajımın 2. yeri olarak Galata Kulesini seçtim. Her zaman görmek isterdim fakat zaman ayırmıyordum. Gezi stajı, Galata Kulesini incelemem için bana bahane oldu. Kule asagidaki resimde de goruldugu gibi yigma tas ve harcla insaa edilmistir. Taslar rast gele konumlandirilmis, aralara da kucuk ve ince taslar desteklendirsin diye konulmustur.




Kapısı metalden yapılmadır.



Zemin kata girdiğinizde duvarda Osmanlı mimarisine ait motifler, tavanda da üçgen örüntü görüyoruz. Bu motifler ic mekana zenginlik ve kisilik katmistir. 




Asansörle en üst kata çıktıktan sonra 2 kat da merdivenle çıkılıyor. Bir çok kez restorasyona uğramasına rağmen, merdivenler hala ahşaptan yapılmadır. Kulenin eski havasını bozmamak adına başka bir malzeme ile restore edilmemiştir.


Dışarıdan baktığımızda kulenin çatı kısmı noktasal yapıdadır, fakat iç kısımdan baktığımızda, çatı kubbe şeklindedir. Kubbeler Osmanli kulturunun belli basli ozelliklerindendir. Ic mekana ferahlik, korunaklilik, yukari bakma ve tanriya ulasma istegi verir. 





Balkon katına geldiğimizde iç mekanda restoran, dışarısında da herkesin görmesi gereken bir Beyoğlu manzarası vardır. 




14. GÜN

Galata Kulesinin internet sitesinden edindiğim bilgilere göre Galata Kulesi, 528 yılında Fener Kulesi adıyla inşa edildi. Sonra aldığı hasarlar sonucu 1348 yılında Cenevizliler tarafından yeniden yığma taşlarla inşa edilir. Bu sefer ismi İsa Kulesi olur. 4. Murat döneminde Hazarfen Ahmet Çelebi Galata Kulesinden tahtadan yaptığı kanatlarla 6 km uçuyor. O zamanlar çok önem taşıyan bu olay hala nesilden nesle aktarılır. 
Kule, denizden 140 m yüksekte, yüksekliği 66.90 m, iç çapı 8.95 m, dış çapı 16.45 m, duvar kalınlığı 3.75 m, çatıdaki duvar kalınlığı 20 cm, ağırlığı ise 10.000 tondur. 
4. kattan sonra Osmanlı çağı yapımı olduğunu gösteren mazgallar ve 5. katta top namlularının yerleştirildiği yuvalar vardır. 7. ve 8. katların her birinde 14 pencere vardır. 






Hiç yorum yok:

Yorum Gönder